Bebek sahibi olmak isteyen ancak kısırlık teşhisi konulan çiftlerde yaklaşık 40 yıldır uygulanan tüp bebek tedavisi birçok çiftin bebek sahibi olmasını sağlamıştır. İlk kez 1978 yılında İngiltere’de uygulanan ve 1992 yılında Belçika’da mikroenjeksiyon tekniği ile birlikte ilerleme kaydeden tüp bebek tedavisinde; teknolojide yaşanan gelişmelerin tıp alanında da kullanılması ile birlikte günden güne yenilenmekte ve daha başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Özellikle mikroenjeksiyon tekniğinin kullanılmaya başlandığı dönemde tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların birçok riski bulunduğu, doğacak bebek veya bebeklerde doğumsal kusurların olabileceği gibi düşünceler ortaya atılmıştır. Ancak yapılan araştırmalar ve testler sonucunda bu riskler kanıtlanamamıştır.

Tüp Bebek Tedavisine Nasıl Karar Verilir?

Bugün tüp bebek tedavisi için karar verme aşamasında olan birçok çift; tedavi sürecinde kullanılan ilaçların kansere neden olup olmayacağını, bebeğin engelli doğup doğmayacağını ve bebeklerinde de kısırlık problemi görülüp görülmeyeceğini merak etmektedir. Bu risklerin özellikle tüp bebek tedavisinde görülme ihtimalleri konusunda yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda kesin bir sonuç alınamamıştır. Araştırmaların sonucunda çoğul gebelik riski’nin bulunduğu ve bununla birlikte de erken doğum, kan basıncının yükselmesi, şeker hastalığı gibi risklerin de bulunduğu yadsınamamaktadır. Aynı zamanda üzerinde durulan bir diğer konu da tüp bebek tedavisinin kadındaki yumurtalık rezervlerini azalttığı yönünde olmakla birlikte yumurtalık rezervi ileri yaş ile birlikte bu süreç içerisinde azalmaktadır, tüp bebek tedavisinin ek bir katkısı yoktur. Tüp bebek tedavisinin anne adayının ve bebeğin sağlığını etkileyecek kanıtlanmış herhangi bir riski bulunmamaktadır.

Gebelik döneminde anne adayında, doğum sonrasında bebekte sağlık problemlerinin yaşanmasının önüne geçebilmek için hem normal gebelik durumlarından hem de tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerden önce anne adayının tıbbi ve jinekolojik kontrollerinin ayrıntılı bir şekilde yapılması ve risk oluşturabilecek durumların ve problemlerin tedavisinin gebelik oluşumundan önce mutlaka giderilmesi gerekmektedir. Böylece normal gebeliklerde de görülme ihtimali olan risklerin tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerde de görülmesinin önüne geçilmektedir.