Tüp Bebek Tedavisi ve Stres İlişkisi
Tüp bebek tedavisi’ne karar verme ve tedavi süreci anne ve baba adayları için oldukça heyecanlı, heyecanlı olduğu kadar da stresli bir dönemdir. Doğal yollar ile gebelik elde edilemeyen çiftlerde uygulanan tüp bebek tedavisi laboratuvar ortamında sperm ve yumurta hücresinin döllendirilmesi ve anne adayının rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Bu çiftler için oldukça sabır gerektiren bir süreçtir.
Yaklaşık 30 yıldır uygulanan ve son yıllarda başarı oranı oldukça yüksek olan tüp bebek tedavisinde anne ve baba adayının stresten uzak bir yaşam tarzı benimsemeleri gerekmektedir. Öyle ki yapılan araştırmaların sonucunda stres faktörünün tüp bebek tedavisinin başarısını önemli derecede olumsuz etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Gebeliği doğal yollarla uzun süredir deneyen ve olumsuz sonuçlar ile karşılaşan çiftler üzerinde başarısızlık duygusu ile psikolojik baskılar, ailelerinin ve çevrelerinin beklentileri sonucunda kaygı bozuklukları açığa çıkabilmektedir.
Tüp bebek tedavisi’nin başlaması ve embriyo transferinin gerçekleşmesi ile gebelik sonucunun öğrenilmesi aşamaları oldukça heyecanlı ve stresli dönemlerdir. Bu dönemde çiftlerin birbirileri ile iletişimli ve anlayışlı olmaları gerekmektedir. Aynı zamanda nikotin ve kafein içeren ürünlerin tüketilmemesi de önerilmektedir. Anne ve baba adaylarına tüp bebek tedavisi sürecinde yoga, egzersiz, yürüyüş ve benzeri meditatif etkisi olan aktiviteler önerilmektedir.
Bilinmezlik her alanda korku yaratmaktadır. Bu nedenle tüp bebek tedavisi ile ilgili herhangi bir soru işareti kalmaması adına mutlaka merak edilen her bilgi doktora sorulmalı ve tüm risk faktörleri ayrıntılı olarak konuşulmalıdır.
Yaşam dinamiğini değiştirebilecek her türlü aktivite tedavi sonrası uygun bir zamana ertelenmelidir. Böylece tüp bebek tedavisinin olumlu sonuçlarına yeteri kadar konsantre olunabilmekte ve stres faktörünün önüne geçilebilmektedir.
Tüp bebek tedavisi ve stres birbirileri ile ilişkili iki konudur. Öncelikle anne ve baba adaylarının bireysel mutluluğu yakalamaları ve birlikte bu mutluluğu çoğaltmaları gerekmektedir. Tüm bunlarla birlikte tedavi için tercih edilen doktorun anlayışlı ve sabırlı olması ile tedavi hakkındaki tüm soruları cevaplayabilecek iletişime açık olması da çiftlerin bu süreci stresten uzak bir şekilde yaşamalarını sağlamaktadır.